Katýk "Kapitalizmi tarihin çöplüðüne atmayýn beþ para etmiyor."
8
2009 Yýl:3 Sayý:
1.5 TL
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Yerel Süreli Aylýk Yayýn Sahibi ve Sorumlu Yazý Ýþleri Müd.: Ali Mendillioðlu Yönetim Yeri: Tuna Cad. 11/62 Kýzýlay/Ankara Ýrtibat Tel: 0 505 804 79 33 2000 adet basýlmýþtýr. Baský Tarihi: Temmuz 2009 ISSN: 1307-2722 Yazýlarýn sorumluluðu yazarlarýna aittir. Grafik Tasarým: Hatice Erbay Teknik Hazýrlýk ve Baský: Nitelik Reklam Menekþe II Sk. 32/16 Kýzýlay/ANKARA Tel: 0(312) 425 71 88 Faks: 0(312) 425 95 08
e-posta:
[email protected]
Katýk
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Geri Dönüþüm Ýþçileri Derneði Kuruldu Derneðimizin adý geri dönüþüm iþçileri derneðidir. Adresi Tuna Caddesi 11/62 dir. (Çanakçý iþhaný) Geri dönüþüm iþçileri derneði, sadece sokakta toplayýcýlýk yapanlarý deðil bir bütün olarak geri dönüþüm sektöründe çalýþanlarý örgütlemeyi, sorunlarýna çözüm üretmeyi, ekonomik demokratik ve sosyal haklarýný geliþtirmeyi hedefler. Geri dönüþüm iþçileri derneði bir sivil toplum kuruluþu deðil, iþçi örgütüdür. Geri dönüþüm iþçileri derneði, AB yada benzer hiçbir oluþumdan maddi destek istemez, almaz, almamýþtýr. Bu yönde herhangi bir proje hazýrlamamýþ ve hazýrlamayacaktýr. Geri dönüþüm iþçileri derneði, benzer amaçlý iþçi örgütleriyle dayanýþmayý ve birlikte üretmeyi ilkesel bir prensip olarak görür. Sýnýf dayanýþmasýný emeðin özgürleþmesinde olmazsa olmaz bir gereklilik olarak kabul eder. Geri dönüþüm iþçileri derneði, kendi alanýnda yapýlan farklý çalýþmalarý ve örgütlenme çabalarýný destekler KATIK dergisi geri dönüþüm iþçileri derneðinin ilkelerini ve politikalarýný sahiplenir ve savunur. Bu ilkeler ve politikalar doðrultusunda yayýn yapar. Geri dönüþüm ve bu alanda çalýþan geri dönüþüm iþçileri son dönemlerde ilginin bir hayli yoðunlaþtýðý bir alana dönüþtü. Bu ilgi ve beraberinde bu alanda yapýlan çalýþmalarýn artmasý ile birlikte geri dönüþüm iþçileri derneðine dair konuþulan yanlýþ anlaþýlmalara yol açan bir çok spekülasyon geliþti. Bu yüzden kabaca yukarýdaki hususlarý belirtme ihtiyacý duyduk. Bunlarý belirtmekte ki amacýmýz kimseyle tartýþma yaþamak deðil. Bunu hiçte gerekli görmüyoruz, bugüne kadar kimin ne söyleyeceði yada kendimizi kime nasýl beðendiririz kaygýsýyla deðil, sorumluluðunu taþýdýðýmýz insanlarýn sorunlarýný nasýl çözebiliriz, örgütlenmemizi nasýl bir adým daha ileriye taþýrýz diye çalýþtýk. Bundan sonrada böyle devam edeceðiz. Bazý hususlarý kabaca belirtmemizin nedeni ise söylediðimiz gibi kimseyle tartýþma yaþamak deðil, bize dair baþka aðýzlardan duyulmasý muhtemel yanlýþ bilgilenmenin önünü kesmeyi hedefleyen bir açýklamadýr . GERÝ DÖNÜÞÜM ÝÞÇÝLERÝ DERNEÐÝ
3
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
4
Merhaba Ýstanbul'dan atýk kaðýt iþçisi Erdoðan
Ben de binlerce kaðýt iþçsinden biriyim. Herkes gibi ben de mecburen bu iþi yapýyorum. Çünkü bu iþ insanýn yapmak isteyeceði en son iþtir. Ben bu iþe 12 yaþýnda baþladým. 1972'de ilkokulu bitirdikten sonra Ankara'ya geldim. Orada oto tamirciliðine baþladým. çalýþýrken hurda iþini öðrendim. O zamandan beri bu iþle uðraþýyorum. Bir süre de deri fabrikasýnda çalýþtým. Kayseri Develi'de ASÝL Deri fabrikasýnda iþçiydim. 2000'de bu fabrikaya, 2006'nýn 3. ayýnýn 10'nunda çýktým. Bu fabrikada çalýþýrken bri iþ kazasý geçirdim. Ne tazminat ne baþka hak vermeden iþten çýkardýlar. Orasý iflas etti diye kapattýlar. Ama daha sonra TAKSAN Fabrikasýný satýn aldýlar. Tabii olan biz iþçilere oldu. Hayatým hep böyle haksýzlýklarla geçti. Yine de yaptýðým þeylerden dolayý hiç piþman deðilim. Çünkü hep ezilenden yana oldum. 48 yaþýma geldim, kimseye zararým dokunmamýþtýr. Bu yüzden yaþadýklarýmdan dolayý piþman deðilim. Çöplerden ekmeðimizi çýkarýrken çok hor görülüyoruz. Bir selam bile çok görülüyor bize. Daha bir saat önce belediye iþçisi bana hakaret etti. Arabadan baðýrarak "Çek arabaný lan ordan" dedi. "Terbiyeni bozma" dedim ona, "sen de iþçisin ben de. Aramýzdaki fark ne. Bizi iþçi yerine koymuyorsun" dedim. Dün de polis çevirdi yine. Arabama bakmak istedi. Bu tür þeyler hep oluyor. Özellikle belediyeden yana çok sýkýntýmýz var. Belediye arabasýyla çöp toplayan iþçiler de bizim topladýðýmýz
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
malzemeleri kendileri için topluyorlar. Onlar kendileri için aldýklarý eþyalarý götürüp satýyorlar. Belediye arabasýyla topladýklarý eþyalarý yine ayný arabalarla görütüp hurdacýlara falan satýyorlar. Molozlarý da para karþýlýðýnda topladýklarýna çok rastladým. Kendi iþlerini yapacaklarýna para için her þeyi yapýyorlar. Sonra da bize müdahale ediyorlar. Tamam onlar da maaþlarý yetimediði için çöp toplarken bu tür iþleri de yapmak zorunda kalýyor olabilirler. Ama bize niye baský yapýyorlar, benim þikayetim bunadýr. Bir de belediye bizim pazarýmýzý kapattý. Bizim pazar yerine ihtiyacýmýz var. Çöpte bulduðumuz bazý eþyalarý pazarda satýyoruz. Bir ton kaðýt 60 lira. 8-9 ay önce 150 liraydý. Bu para ile geçinebilmek mümkün deðil. O yüzden pazarda sattýðýmýz eþyalardan kazandýðýmýz para önemli. Beleddiyeden bize yer açmasýný istiyoruz. Bunlarýn dýþýnda da birçok sýkýntýmýz, derimiz var. Saatimiz hiç belli deðil; 24 saat de çalýþabiliriz. Gecemiz gündüzümüz belli deðil. Çöplerin içinde sürünüyoruz. Ne ailemizi görebiliyoruz, ne çoluðumzu çocuðumuzu görüyoruz. Saðlýk açýsýndan hiçbir güvencemiz yok. Gün boyu çöpün, mikrobun içinde olmamýza raðmen saðlýk güvencemiz yok. Hastalansak bize bakacak kimsemiz yok, doktora gidemeyiz, ilaç alamayýz. Sorunlarýmýz çok. Anlayacaðýnýz sorunlarýmýzý çözmenin yolu biraraya gelmektir. Bizim sayýmýz tahmin edebileceðinizden çok daha fazladýr. Çünkü bizim iþi yapýp da görünmez olanlar var. Onlar elinde bir poþetle çöp karýþtýrýrlar; bazýlarý bunu ek iþ olarak yapýyor. Karþýlaþtýðým bazýlarýna soruyorum "neden bu iþi yapýyorsunuz", diye, "ailemi geçindirebilmek için ek iþ olarak bunu yapmak zorundayým" cevabýný alýyorum. Bizim gibi insan çok ama insan yerine konulmuyoruz. O yüzden bütün atýk kaðýtçý arkadaþlara birlik olmamýz gerek diyorum. Birlikte hareket etmeliyiz. Bu þekilde olmazsa bunlarla baþedemeyiz. Benim gördüðüm eziyeti hepiniz görüyorsunuz, yaþýyorsunuz, o yüzden hep birlikte hareket edelim, bir dernek açalým. Aslýnda iþimiz yok, hastanemiz yok, sigortamýz yok, hiçbir güvencemiz yok. Kimse bizi insan yerine koymuyor, kimse bizi sevmiyor da. O yüzden insan olarak görülmek istiyorsak insanca bir yaþam için mücadele etmek zorundayýz. Baþka yolu yok. Biz burda dernek için iþe baþladýk, artýk geri dönüþ yok. Bütün KATIK okurlarýna selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
5
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Teðet mi Geçti Kalpten mi Geçti? Atýk Kaðýt Ýþçisi Recep
Ülkemizde yaþanan sosyo-ekonomik sýkýntýlara baktýðýmýzda nasýl bir çýkmaz sokakta olduðumuz göz önündedir. Özellikle bir yýldýr yaþadýðýmýz küresel mali kriz tam anlamýyla kalbimizi delip geçti. En çokta bizi yani ülkemizin olmazsa olmaz sektörlerinden biri olan geri dönüþüm sektörünü etkiledi. Ama ne yazýk ki hükümet bu kalbimizdeki kanamayý kabullenemiyor. Biz iþçi sýnýfý ürettiðimiz halde eziliyoruz. Bunun nedeni ise sorunlara bireysel olarak bakmamýz, gönül birliðimizi kurmamamýz ve kendi duygu ve düþüncelerimizi örgütlü olarak ifade edemememizdir. Bizim için önemli olan duygularýmýzda ki mücadele isteði ve bunu eylemimizle savunmaktýr. Þunu unutmayalým ki duygular yalan bilmez. Biz bireyselliðimizle etkisiz olduðumuz kadar yetkisisiz. Artýk bireyselliðimizi býrakýp, bilimsel yollarla kitleselleþmeliyiz. Mevcut haklarýmýzý ve hak alma mücadelemizi yabana atmayalým, unutmayalým birlikten güç doðar. Yeter ki mücadelede ki amacýmýz birlik, mücadele ve dayanýþma olsun. Çünkü mücadelede amaç çok önemlidir. Amaç olmadan mücadele olmaz arayalým. Teorik görüþlerimizi mücadeleye yöneltelim. Gönül birlikteliðimizi kuralým. Bu teðet geçti denilen ama kalpleri delip geçen krizin faturasýný ve üreticinin 20 yýllýk emeðine el koyarak gaspeden hükümete hesap sorma günüdür. Bizim ülkemizde yapýlan siyaset hep belli tabanlardan oluþuyor. Yani baþa kim gelse bir bölümün iþine yarýyor. Çünkü ülkemizde çok sayýda siyaset türü vardýr. Bunlarý saydýðýmýzda laiklik üzerinden yapýlan siyaset var, ülkenin birlik ve bütünlüðünü koruma bahanesiyle yapýlan siyaset var, etnik siyaset var, ýrk siyaseti var ve tabi ki kendilerine demokrat diyenlerin siyaseti var. Ne kadar demokrat olduklarý hukuka aykýrý eylemleri ve özgürlüklere karþý zýt tavýrlarýyla belli oluyor. Peki bu siyaset türlerinin hangisi baþarýlý? Bana sorarsanýz hangisi bizi 20 yýl geriye götürüp, yaþam haklarýmýzý elimizden alýp bizi daha çok ezdiyse o baþarýlý olup baþa geçiyor. Bu sene krizi saðdan yedik 1999 da da sözde solun merkezinden . Yani al birini vur ötekine hep ayný. Yýlan ha siyah olmuþ ha beyaz amacý tektir insan düþmanlýðý. Bir siyaset türü daha var. O da bizim artýk temellerini atmak istediðimiz keser döner sap döner gün gelir hesap döner siyasetidir. Artýk ezenlerden sorulacak hesabýn zamaný geldi. Yani bu saydýðýmýz siyaset türlerinin hepsinin dýþýnda; dil, din, ýrk, cinsiyet ayrýmý gözetmeden, çok dilli, çok kültürlü, iþçi sýnýfýnýn yönetimi için mücadelemizi ölümsüzleþtirelim. Bu amaç için yollar bulalým, yollar açalým ve bu yolda olmayaný da bu yola sokalým. Yani bu yollarý sadece aþmak için deðil ayný zamanda açmak içinde savaþalým. Ezilenlerin alanlarýný açarak Ezenlerin yaþam alanlarýný daraltalým
7
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Ýstanbul'daki Dernek Giriþimimiz Ýstanbul'dan atýk kaðýt iþçisi
Merhaba KATIK okuyucularý Bizler burada örgütsüz bir þekilde yaþarken Ankara'daki arkadaþlarýn deneyimlerini öðrendikten sonra bir araya gelmeye baþladýk. Benim gibi ekmeðini çöpten çýkartan arkadaþlarla birlikte Ýstanbul'da Geri Dönüþüm Ýþçileri Derneði'ni kurmaya karar verdik. Bizler her birimiz farklý memleketlerden olmamýza, deðiþik yerlerde çalýþmamýza raðmen ve birçoðumuz birbirini tanýmadýðý halde bir araya gelip konuþtuðumuzda sorunlarýmýzýn ortak olduðunu gördük ve bu ortak sorunlara ortak bir çözüm bulabileceðimizi gördük. Artýk bir þeyler yapmanýn zamaný geldi dedik. Dernek kararýný böyle aldýk. Tabii bize Ankara'daki derneðin dersleri de en büyük yardýmcý oldu. Yine buradaki üniversiteli arkadaþlarýn de desteði oldu. Hepsine teþekkürlerimi ve saygýlarýmý sunarým. Ýstanbul'da 30 kiþiyle baþlattýðýmýz dernek giriþimi için çalýþmaya devam ediyoruz. Maddi imkansýzlýklardan dolayý henüz bir yer açamadýk. Bu sorunu aþmak için bir dayanýþma gecesi yapmayý düþünüyoruz. Bugünlerde gece için salon arýyoruz. Bulduðumuzda hemen gecenin hazýrlýklarýna baþlayacaðýz. Derneðimizi açtýðýmýzda çalýþmalarýmýz daha iyi yürüyecek. Çýkarsýz bir þekilde herkesin ayný kat ve kademelerde bir olduðu sosyal bir ortam yaratarak bizler gibi emekçi olup yardýmlaþma ve dayanýþma olanaðýna herkesin sahip olmasý için çalýþacaðýz. Bu mücadele ile bizlerin de bu ülkede yaþadýðýný gösteceðiz. Bizlerin de bir yer sahibi olmasýný istiyoruz. Toplum bize hor bakýyor; kimine hýrsýz, kimine balici, kimine serseri, kimine vurdumduymaz bir halde görenlere kendimizi, kim olduðumuzu göstereceðiz. Girdiðimiz bu yolda ödün vermeden hep birlikte yürüyeceðiz. Yarýnlara daha aydýn bir toplum býrakmak amacýyla mücadele ediyoruz. Þimdilik bu kadar yeter. Gelecek sayýda daha fazla Ýstanbul'da olan ve olacak olan sorunlarý yazmaya ve yazýlmaya yardýmcý olmaya çalýþacaðým. Sözlerimi Hasan Hüseyin Çýrakman'dan bir þiirle noktalamak istiyorum. Eðer aslýmý sorar isen Her devirde devrimciyim Ali Veli'den sorar isen Her devirde devrimciyim Ata teslim etti bize Bak kan aðlýyor denize Her devirde devrimciyim Aþýk Çýrakman'ým Bu yola hep uyuyanlar uyana Hak adalet yerin bula Her devirde devrimciyim Topraðýmýn bu sözleriyle sizlere saygýlarýmý sunuyorum.
6
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Mamak Güncemden Þanlýbey Alabay
Nasýl baþlasam bilmem ki! Yaðmurlu bir sonbahar akþamýnda üþümüþ, ýslanmýþ ve donuklaþmýþ gözlerinde, kýþýn getirdiði þeyleri deðil, bahardaki doðanýn güzellikleriyle beraber, yaþama sevinci ve dostuk dileðiyle baþlayacaðým. Bilirsin yaþam insana alýþýlagelmiþ yaþamýn ötesinde, yaþamýn zorluklarýný ve acýlarýný verir. Birde buna tarihsellik yükler. Sende yaþamak zorundasýn. Ýþte bu noktada insan yaþamýn bu zorluðunu, gizlerini sensiz sensiz kendisiyle paylaþýr. Gittikçe dalar ve suskunlaþýr aðýttan beter. Ama dostluk; paylaþmaktýr yaþamýn sevinçlerini, zorluklarýný ve acýlarýný; en önemlisi olanaksýzlýklarý paylaþabilmektir… Nasýl ki “Karanlýk geceyi usulca okþayarak, þafak çýðlýklarýyla sabaha varýyorsa” dostlukta geleceði direncin nakýþýyla iþleyerek özgürlük aðýný dokuyacaktýr. Hemde Mamak güncesinde. Ýþte Mamak, bir okul mu, bir cehennem mi? Gelecek buna mutlaka bir isim verecektir.
8
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Ýnsan böylesi bir zaman ve mekan ikileminde zaman ve mekaný birbirine yayýp deðiþtiremez ancak kendisi yoðurur. Çünkü burada herþey önceden planlanmýþ, bir þeylere hizmet etmenin üzerine kurgulanmýþ, bir amaca yöneliktir. Bunun için bir durum ortaya koymak, hep birþeyler yapmak, hep okumak ve yazmak, zamaný sýkýntý getiren bir nesne olmaktan çýkartarak üretken kýlabilir. Bunun baþka bir yoluda yok. Karþý duruþun ve direngenliðin yoluda bu. Belki bu yazdýklarým eline geçmeyecektir, yazdýklarýndan dolayý tutuklunun mektubu tutuklanýr mý!? Tutuklanýyor iþte… Yaþam bazen de insanlara öylesine geniþ olanaklar tanýr ki, çið tanesi gibi, cigaranýn havaya savrulan dumaný gibi, hep güneþli günler gibi, “göðsünü gere gere dolaþmak caddelerde” Birbiriyle ne kadar zýt ve çeliþik deðil mi? Bugün þöyle dönüp insanlarýmýza baktýðýmýzda (içeri dýþarý hiç farketmiyor, biri diðerinin aynýsý) duygularýmýz, sevinçlerimiz bulanýk sular gibi, dallarýmýz kýrýlýp sarkmýþ, dinmeyecek bir sancý yüreklerimizde. Ýlk demlerimizde vurgun yemiþ umutlarýmýzla. Bütün bunlara raðmen istersek ayaða kalkabiliriz. Yarýnýn sýmsýcak sevinçlerini arayýp bulabiliriz, geçmiþin büyük yangýnlarýndan arta kalan küllerin arasýndan… Dal toplayýp kývýlcýmlarýný Newroz ateþleriyle harlayabiliriz eski Mezopotamya dilinde… Nice Dehak'lar tanýmadýk mý bu topraklarda, nice Büyük Ýskenderler, nice Cengizhanlar… Artýk konuþabilmeliyiz; ülkeleri, kitaplarý, acýlarý, ayrýlýklarý, ölümleri, kayýplarý, aðaçlarý, kuþlarý, seksek oynayan çocuklarý… Hiç kimse zorlamamýþken hemde yeniden dal hücrelerinden geçerek, sadece insan olduðumuz için, insanca yaþayabilmek için. Þimdi dünyaya açýlan küçük penceremden doðayý seyrediyorum görebildiðim kadar. Gene bir kýzýn gelinliði gibi beyaza bürünmüþ daðlar, hava soluðumu donduracak gibi, ayaz demir parmaklarýna oturmuþ penceremin. Ben açlýk grevinin 41 gününde bütün benliðimle bir genç kýza içimden geldiði gibi en güzelinden sözcükler bulup, cümleler kurmaya çalýþýyorum. Nafile baþaramayýncada vazgeçiyorum. Bir giz gelip oturuyor gözbebeklerime, bir ýþýltý… Bu bir ýþýk yansýmasý mýdýr, yoksa özgürlük aðýmýdýr kývrýlýp duruyor öyle mahsun… Bir giz iþte. “Türkü mü gerek” diyerek türküler çoðaltýyorum sensiz çaðrýþýmlarla… Ne ýþýltý zapt edilir ne özgürlük akýp gidiyor avuçlarýmýn arasýndan. O eski geçtiðimiz yollarda ayak izlerimizi aradým Ankara sokaklarýnda.. Ne bulduysam bizden, senden ve geçmiþten yana doldurdum azýk heybeme dönüyorum yeniden 8 nolu hücreme… Girmiþim buzlu sularýn derinliklerine üþümüyorum artýk. Yaðmurlu bir nisan sabahýnda yýkanmýþ gökyüzü gibidir düþüncelerim duru, sade ve mavi… Bu günden yarýnýn dönüþüyledir sevdam. Seni kucaklýyorum, selamlar….
9
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Emek Haftasý Serdar METÝN
Boðaziçi Üniversitesi'nde Emek Haftasý'nýn ikincisi 18-22 Mayýs 2009 tarihleri arasýnda yapýldý. Hatýrlanacak olursa Tuzla tersaneleri gündemli olan ilk emek haftasý 14-18 Nisan 2008 tarihleri arasýnda yapýlmýþ, haftanýn sonunda yani 19 Nisan 2009'da ise Tuzla tersanelerine bir yürüyüþ yapýlmýþtý. Hafta boyunca fotoðraf sergisi, sohbetler bir de yardým amaçlý konser düzenlenmiþti. Bu seneki emek haftasýysa yoðun olarak hal-i hazýrda devam eden emek hareketleriyle söyleþiler þeklinde gerçekleþti. Böylece bütün aksiliklere raðmen mütevazý bir organizasyonla da olsa emek haftalarýný gelenekselleþtirmek adýna deðerli bir adým atýlmýþ oldu. Emek haftasý kapsamýnda, dört oturumda, farklý direniþ pratiklerinden iþçilerle öðrenciler arasýnda sohbetler yapýldý. Ýlk oturumda Desa, MEHA ve kot taþlama iþçilerinin katýlýmýyla tekstil sektörü hakkýnda tartýþtýk. Ýkinci oturumda Ankara Üniversitesi'nde taþeron iþçilerin iþten çýkarýlmasý üzerine baþlayan yemekhane iþgali ve özel dershanelerdeki hocalarýn baþlattýðý sendikalaþma çabalarý üzerinden eðitim sektöründeki direniþi tartýþtýk. Üçüncü oturumda iþlerinden öte hayatlarý da her an tehlike altýnda olan atýk kaðýtambalaj iþçileri ve tuzla tersanesi iþçileriyle mücadelelerini tartýþtýk. Son oturumda ise karnýmýz tok sýrtýmýz pek demeyip, rahat hayatlarýný da riske atarak haklarýný arama yoluna giden ÝBM ve ATV
Katýk
10
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
çalýþanlarýyla “beyaz yaka” tabir edilen iþçilerin mücadele alanlarýný tartýþtýk. Oturumlardan çýkan birkaç genel tema vardý. Bunlardan ilki iþçilerin mücadelelerinde yaþadýðý en önemli zorluk olan muhatap bulma sýkýntýsýydý. Öyle ki taþeronlaþma iþçileri ara-patron denebilecek insanlarla cebelleþtirip esas muhataptan her zaman uzak tuttuðu için mücadele yürütmek çok zorlaþýyor. Bu noktada her direniþte kazanýmlarýn esas muhataba yönelindiði zaman alýndýðý konusunda uzlaþýldý. Örneðin MEHA iþçileri LCW'ye yöneldikleri noktada mücadeleleri ciddiye alýnmaya baþlamýþtý; Ankara Üniversitesi'nde rektörlükle muhatap olunduðunda kazanýmlar geldi vs.. Bir diðer tema ise direniþ pratiklerinin tarihe nazaran yeni ve özgün biçimler aldýðý üzerineydi. Bugünün direniþ pratikleri hukuki ve meþru yöntemleri geçmiþe nazaran daha etkin bir þekilde kullanmayý ihmal etmiyor. Örneðin atýk kaðýt-ambalaj iþçilerinin Ankara'daki mücadelesi diðer bütün direniþ pratikleriyle birlikte meslek örgütleri ve sendikalarla el ele gitmeyi ve bunu bir kamu sorunu olarak kabul ettirmeyi de becerebildiði için bugün Belediyeler tarafýndan, resmi olarak var olmayan bir iþ kolu olmalarýna raðmen, muhatap alýnýyor ve kendilerinden çözüm planýna dahil olmalarý talep ediliyor. Desa direniþinde uluslararasý iþ yasalarý ve mevzuat üzerinden getirilen talepler davayý daha güçlü kýlýyor; uluslar arasý meslek örgütleriyle dayanýþmaya gidilmesi kamuoyu baskýsýný arttýrýp davayý çözüme bir adým daha yaklaþtýrýyor. Emek haftasý'ndaki tartýþmalardan çýkarýlabilecek daha bir sürü tema var. Haftayý düzenleyen öðrenciler olarak bu etkinliði geliþtirmeyi ve gelenekselleþtirmeyi bir amaç olarak önümüze koymuþ bulunuyoruz. Bu kapsamda her sene devam etmekte olan direniþ pratiklerinden iþçileri hem birbirleriyle hem de öðrencilerle bir araya getirme amacýnýn her geçen seneyle birlikte daha baþarýlý bir þekilde yerine getirilebileceðine inanýyoruz. Seneye görüþmek üzre…
11
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
1 Mayýs Gönüllü Birliktelik Atýk Kaðýt Ýþçisi Musa 1 Mayýs iþçi sýnýfýnýn düzenlediði Birlik, mücadele ve dayanýþma gününde biz geri dönüþüm iþçileride bize yapýlan baskýlara son vermek, bizimde yaþama hakkýmýzýn olduðunu ve teðet geçti denilen krizin aðýr faturasýný bir türlü kriz lafýný içine sindiremeyen hükümete ödetmek için, haklarýmýzý sendikalar ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte alanlarda aradýk. Çünkü bizim kiþiliðimiz, karekterimiz, görüþlerimiz ve siyasal düþüncelerimiz ne olursa olsun öncelikle kendi mücadele hakkýmýzýn arkasýnda olmalýyýz. Bunun içinde gönüllü birliktelik kurmalýyýz ve sorunlarýmýzý kiþiselleþtirmeden genelleþtirmeye çalýþmalýyýz. Haklarýmýzý almanýn tek yolu örgütlenmek ve alanlara inmektir. Bizim kiþisel varlýðýmýz var ama toplumsal varlýðýmýz yok. Bizim amacýmýz kiþisel varlýðý var olan ama kitle varlýðý kabul edilmeyen bir gücü açýða çýkarmaktýr. Bunun içinde güçbirliðine ihtiyacýmýz var. Ülkenin temel sektörlerinden olan geri dönüþümü sektör olarak görmeyen ve bizi iþçi sýnýfý olarak kabul etmeyen birimlere bizde iþçiyiz, bizde haklýyýz demeliyiz. Ankara da 10 kaðýt iþçisi var bunlarý ailelerimizle hesaplarsak 40 bin 50 bin insan eder. Buda kabul edilemeyecek bir kitle deðil, bizler gözle kaybedilemeyiz. Bu gücümüzü ve haklarýmýzý göstermeli ve alanlara inmeliyiz. Bizi kitleselleþtirmeyecek birimler var olabilir bunlar bizim düþünce haklarýmýzýn önüne geçmek isteyecektir. Bizi sað veya sol görüþe itmeye çalýþacaktýr. Bunlar bizim iþimiz deðil biz sadece haklarýmýzýn kavgasýný vereceðiz . Bizim tek ideolojimiz gönüllü birlikle düþüncelerimizi, örgütlenme ve mücadele hakkýmýzý savunmaktýr. Bunun içinde iþçi kardeþlerimizin birlik, mücadele ve dayanýþma gününde bizde alanlardaydýk. Var edilmek istenen sosyalizm ve devrim yönetimi yolunda yalnýz yürümemeniz için alanlardayýz aranýzdayýz.
12
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Geri Dönüþümden Kýsa Notlar Plastikler ve Geri Dönüþümü Türkiye'de; kiþi baþýna kullanýlan plastik yýllar içinde önemli artýþ göstermektedir. • 1960 yýlýnda 0,6 kg • 1977 yýlýnda 5,25 kg • 1987 yýlýnda 9,05 kg • 1989 yýlýnda 9,65 kg • 1992 yýlýnda 13,54 kg Günümüzde çeþitli plastikler bir çok alanda kullanýlmaktadýr. Bunlar; Dönüþüm No 1
Kýsaltma
Polimer ismi Polietilen Terefitalat
2
PETE ya da PET YYPE
3
PVC
Polivinil klorür
4
DYPE
Düþük yoðunluklu polietilen
5
PP
Polipropilen
6
PS
Polistiren
7
Diðer
Akrilik, polikarbonat, naylon dahil diðer plastikler
Yüksek yoðunluklu polietilen
Kullanýmý Poliester fiberler, film, elyaf, köpük, þiþe, katý cisim Taþýnmaya elveriþli kaplarýn yapýmý, çeþitli þiþeler, çantalar, oyun alaný malzemeleri Çit ve parmaklýk malzemeleri, yiyecek dýþý þiþeler Sera örtüsü, film, ambalaj, elektrik sanayi Plastik þiþe, elektrik sanayi, mutfak eþyasý Oyuncak, video kaset, tepsiler, yalýtým malzemeleri
Plastik geri dönüþümü ilk ve en önemli adým; geri dönüþüm için büyük miktarlarda kullanýlmýþ plastiðe ulaþmaktýr. Nasýl? 1. Toplama kaplarý konulmasý, 2. Ýkincil bir amaç için yeniden kullanýlmasý, 3. Depozito ve geri getirme parasý ödenmesi, 4. Motor yaðý, petrol gibi ürünlerin konulduðu kaplarýn, bu ürünü satan firmalarca kendi çöp kutularýnda ayrý olarak toplamasý, 5. Vergilendirme sistemi, ambalajdaki plastik oranýna baðlý olarak % 10'luk bir vergi getirilmesi, 6. Tekrar ayný amaçla kullanýlabilecek plastik materyallerin tercih edilmesi Tüketiciler, plastikleri özel plastik þiþe ve ambalaj malzemesinin atýlacaðý geri dönüþüm kutusuna, torbasýna veya konteynere koymadan önce; • Kap içindeki sývýyý boþaltmalý, • Kapaklarý veya baþlýklarý çýkartmalý, • Kaplarýn üzerindeki etiketleri mümkünse çýkartmalý, • Kaplarý su ile iyice çalkalamalý, • Ayrýca, yeþil þiþeler ayrý olarak toplanmalýdýr. Çünkü yeþil þiþeler ancak dýþ tabakasý koyu renkli olan giyeceklerin yapýmýnda kullanýlabilmektedir.
13
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Çiðdem Gündüz
Katýk ben kaðýtçý deðilim ama duyarlý bir gencim sabah iþe gidince görürüm onlarý kadýn erkek toplar kaðýtlarý bir hüzün var ki yüzlerinde anlayana... ekmek parasý için her þey aslýnda hepsinin derdi ayný biri sokakta, biri masa baþýnda emekse emek keþkeler sarar dört bir yanýmý masada oturan, baba parasýyla hava atan bir günde olsa yapsa þu iþi anlarlardý tün gerçeði yürekleri o kadar güzel ki görmek isteyene... boyun eðmeden, çalmadan, çýrpmadan millet uyurken sabahýn köründe sýcak yataðýndan kalkarak ekmeðinin peþine düþmesi gurur verici ÇÜNKÜ ONLAR EMEKÇÝ
14
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Yüreðim Açtýr
Amed kâðýtçýlarýndan, Hüseyin ERCAN
En büyük acýnýn tarifi, olsa olsa bir ananýn yanmýþ yüreði kadar olabilir. Yüreði yanýk ananýn, umudu tükenmiþ bir yavrunun, sevgisi bitmiþ bir çocuðun, günah iþlememiþ mahsum bir evladýn acýlarýný dindirmek için, karanlýða inat aydýnlýk ve kýþa inat bahar diyen zulme inat özgürlüðe yürüyen, sönmüþ umutlarý yaþamýþ, acýlarý mutluluða ve sevgiye dönüþtürmesini bilen ve bilecek olan yanýk yürekli çocuklar ve evlatlar geliyor ve doðuyorlar. Evet yüreði ve karný sevgiye güzelliðe aç olanlarýn belki sevgiye, belki kabul etme duygusuna, belki affetmeye, bir duygu pýnarýna girme arifesi baþlamýþtýr. Evet, belki bir hüzün ile saklýdýr. Ve her günün aydýnlanmasý ile belki de batýmýnda gizli olan binlerce umut vardýr. Evet, yeni günün doðumunda bir hüzün ile uyumuþ, yüreði yanýk ve acýsý büyük, yarasý derin, derbeder olmuþ evlatlar bin umutla uyanýyor. Gizli kalmýþ bir hayatý bulma zamaný gelmiþtir. Evet, güzelliðe doðru adým atýyoruz. Umuda ve sevdaya bir adým atma vardýr artýk. Evi yanmýþ, köyü yakýlmýþ, ekmeði elinden alýnmýþ, sokaklara, þehir varoþlarýna atýlmýþ, yaþamýn en dip karanlýðýna itilmiþ, ötekileþtirilmiþ çocuklarý ve evlatlarý böylesi bir zalimce yaþama mahkûm ettirilmiþ, kader kurbanlarý olan derbeder bir toplumun öz evlatlarý hala çöpte bir kâðýtla, sokakta bir kuru ekmekle, belki de atýlmýþ bir metal parçasýyla neþe bulur. Evet, kimisi 1tl ye kimisi 2 TL ye ve belki de 5 TL ye mahkum edilmiþ derbeder bir toplumun öz çocuklarýdýr bunlar. Barakalarda apartman bodrumlarýnda ve kimisi yýkýk harap olan gecekondularýnda yaþamýn sefaletine terk edilmiþ derbeder edilmiþ çocuklarýdýr bunlar. Yüreði güzel çocuklar, kalbi sýcak çocuklar, daðlarýn ötesinde bile olsa çok uzaklarda bile olsa o güzel yürekli çocuklar. Daðlarýn ötesinde deðil artýk, çiçekler bahçesinde, güllerin arasýnda bu yalan olan zahmetli dünya yaþamýnda güzel günlerin olacaðý, sürekli Güneþ'in doðacaðý, sevginin sonsuz süreceði, gözyaþýnýn akmayacaðý, sevginin mutluluðun olacaðý ve güzelliðin ebedi olacaðý hem mutlu hem kutlu ve hem umutlu olacaðýmýz günlere inanarak kardeþçe tüm güzellikleri yaþayacaðýz. Dipteki yaþamýmýzý kader olarak gördüðümüz toplumumuzdan itilmiþ ve en derbeder olmuþ biz atýk kâðýt iþçileri ve geri dönüþüm iþçileri yaþam dramýnýn suyunu içen bizler artýk bu yaþama elveda diyerek, yeni bir yaþama evet ama böylesi bir hayata hayýr diyerek yepyeni bir yaþam mücadelesine merhaba diyoruz.
15
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk Saðlýklý mýsýnýz? Funda Sevencan
Saðlýk fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanýmlanýr. Bu taným aslýnda olmayan, tasarlanmýþ ideal toplum, ütopya gibi. Size yanýtýný bildiðim bazý sorular soracaðým. Saðlýklý mýsýnýz? Saðlýk sadece bireyin sorumluluðunda mýdýr? Deðilse, herkese hakça, ulaþýlabilir bir saðlýk hizmeti sunulmakta mýdýr? 1978 yýlýnda yayýnlanan Alma Ata Bildirgesinde Temel Saðlýk Hizmeti kavramý gündeme gelmiþ ve Türkiye dahil tüm ülkelerce kabul edilmiþ. Bu kavram; saðlýklý olmanýn bir insan hakký olduðunu ve ülkeler arasý ve ülke içi eþitsizliklerin kabul edilemeyeceðini (toplumsal eþitlik), insanýn fizik, biyolojik ve sosyal çevresiyle bir bütün olduðunu (çevreyle bütünlük), kiþilerin sadece hasta iken deðil saðlýklý olduklarý dönemlerde de saðlýk hizmeti almalarý gerektiðini (yaþamýn bütünlüðü), hastalýklarýn oluþmasýný önlemenin tedavi etmekten daha kolay ve daha ucuz olduðunu (korumaya öncelik), koruyucu, tedavi edici ve saðlýðý geliþtirici hizmetlerin bir bütün olduðunu (entegre hizmet), saðlýk hizmetinin sadece saðlýk sektörü tarafýndan yürütülemeyecek kadar geniþ kapsamlý olduðunu (sektörler arasý iþbirliði), ihtiyacý olanlara öncelik verilmesi gerektiðini (risk gruplarýna öncelik), toplumda sýk görülen, çok öldüren, çok sakat býrakan hastalýðýn önemli olduðunu (önemli hastalýklara öncelik), saðlýk hizmetinin deðiþik alanlarda eðitim almýþ kiþilerden oluþan bir ekip tarafýndan verilmesi (ekip çalýþmasý) gerektiðini savunmaktadýr. Bu paragrafta yeni sorularla karþýlaþacaksýnýz. Saðlýklý olmak hakkýnýz mý? Bedeniniz çevrenizle bütün olarak deðerlendiriliyor mu? Saðlýklý iken saðlýk hizmeti alýyor musunuz? Hasta olduðunuzda mý saðlýk ocaðýna gidiyorsunuz? Ayný bildirgede Temel Saðlýk Hizmeti kavramý dýþýnda bir kavram daha geliþtirilmiþti. En az bakým kavramý. Hiç olmazsa bazý faaliyetlerin yürütülmesi gerektiði bildirilmiþti. Bunlar, halkýn saðlýk eðitimi, beslenme durumunun geliþtirilmesi, temiz su saðlama ve sanitasyon, ana çocuk saðlýðý ve aile planlamasý, baðýþýklama, endemik hastalýklarýn kontrolü, sýk görülen hastalýklarýn uygun tedavisi, temel ilaçlarýn saðlanmasýydý. Amacým sizi biraz huzursuz etmek olduðu için bazý sorularým olacak yine. Saðlýk eðitimi almakta mýsýnýz? Beslenmenizi nasýl deðerlendiriyorsunuz? Kullandýðýnýz su temiz mi? Ana çocuk saðlýðý ve aile planlamasý hizmeti alýyor musunuz? Sizin ya da çocuklarýnýzýn aþýlarý tam mý? Yaþadýðýnýz bölgede sýk görülen hastalýklarla ilgili hizmet alýyor musunuz? Sorulara verdiðinizi düþündüðüm “hayýr” yanýtýnýn altýndaki gerekçeleri þöyle özetleyebilirim. Özetlenebilirse; çok sektörlü, karmaþýk örgütlenme, yeterli ve sürekli politik kararlýlýðýn olmamasý, toplum katýlýmýnýn saðlanamamasý, sevk zincirinin iþletilememesi, tedavi hizmetlerine verilen aðýrlýk, finans yetersizliði, kaynaklarýn uygun kullanýlmamasý, saðlýk kuruluþlarýnýn kâr amacý gütmeleri, personelin özlük haklarýnýn yetersiz oluþu, tam süre çalýþma ilkesinden vazgeçilmesi, personel eðitiminin uygunsuzluðu ve yetersizliði, hekim eðitimindeki sorunlar, bina ve donaným yetersizliði, fizik altyapý sorunlarý………. Bunca sorun ve sorudan sonra çözüme yönelik öneri de geliþtirmek gerekiyor. Çözüm, saðlýk tanýmýnda olduðu gibi ütopya deðil, Temel Saðlýk Hizmeti kavramýný anlamak ve benimsemekten geçiyor. Çözüm, saðlýðýn korunmasýna ve geliþtirilmesine öncelik vererek, geniþ boyutlu, toplumun katýlýmý ile herkese ve sürekli hizmet sunmak. Son soru, saðlýklý mýsýnýz?
16
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk "Yeþil Küre" Ödülleri Verildi 8 Mart 2009
Turizm ve Çevre Gazetecileri Derneði (TURÇEV) tarafýndan verilen "Yeþil Küre" ödülleri, Nevþehir'in Kozaklý ilçesinde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Kozaklý Diva Ýbis Oteli'nde dünlenen ödül törenine, AK Parti Nevþehir Milletvekili Mahmut Dede, Vakýflar Genel Müdürü Yusuf Beyazýt, Anadolu Ajansý Genel Müdür Yardýmcýsý Ahmet Tek ile çeþitli basýn yayýn organlarýnýn temsilci ve yöneticileri katýldý. TURÇEV Baþkaný Mehmet Metin Çiftçi, törende yaptýðý konuþmada, dernek olarak Türkiye'nin doðal ve kültürel zenginliðinin korunmasý ve geliþtirilmesine yönelik çalýþmalar yürüttüklerini, çevre, kültür ve kentsel yaþam sorunlarýnýn gazetecilik mesleði ekseninde gündeme taþýnmasýný ilke edindiklerini söyledi. Törende, "Medya" kategorisinde Anadolu Ajansý, NTV, ÝHA, Birgün Gazetesi ve Atlas Dergisi temsilcilerine ödül verildi. Anadolu Ajansý'nýn ödülünü, Genel Müdür Yardýmcýsý Ahmet Tek aldý. Tek, ödülü, yurt genelinde haber toplayýp, merkeze ileten tüm Anadolu Ajansý muhabirleri adýna aldýðýný söyledi. Törende "Çevrenin Siyaseti" kategorisinde TBMM Baþkaný Köksal Toptan'a layýk görülen jüri özel ödülünü, Toptan adýna Nevþehir Milletvekili Mahmut Dede aldý. "Kamunun Çevresi" kategorisinde tarihi çevreyi koruma ödülünü de Vakýflar Genel Müdürü Yusuf Beyazýt aldý. Beyazýt, bu ödülün kendilerini daha duyarlý olmaya, daha iyi çalýþmaya sevk edeceðini belirtti. Beyazýt, "Eðer tarihi eserlerimizi koruyamazsak, onaracaðýz diye aslýna uygun muhafaza edemeyip, yeni nesillere aktaramazsak, deðerlerimizi, yüreðimizi, kiþiliðimizi, kalbimizi kaybediyoruz anlamýna gelir" dedi. "Çevreci Kent" kategorisinde vizyon kent ödülü, Kayseri Büyükþehir Belediye Baþkanlýðýna, "Çevreci Üretim ve Geri Kazaným" kategorisinde çevre odaklý sanayi iþletmeleri ve üretim bölgeleri teþvik ödülü ÇÝNKOM A.Þ'ye, "Sivil Toplumun Çevresi" kategorisinde çevre kapasite geliþtirme teþvik ödülü TOBB Baþkanlýðýna, meslek kuruluþu ödülü Kýbrýs Basýn-Sen'e, geri kazaným emek ödülü ise Katýk Dergisi'ne verildi.
17
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Ýþçi Kardeþime Mektup Adapazar'ndan Katýk Okurlarý
Yorucu bir günün sonu sizler için ama, bizim için yeni bir baþlangýç. Þöyle bir bakýp saðýnýza solunuza, bir çöp konteynýrýnýn yanýna veya bir marketin çýkýþ kapýsýna görüp fark edeceksiniz bizi. Sorsanýz bir ne yapýyorsunuz diye ekmek parasý kardeþ diyeceðiz… Aslýnda sizin yaþadýðýnýz; bizim de yaþadýðýmýz, belki bizlerin yok baþlarýnda patronu ama, kaðýtçý olunca herkes patron herkes aða sokaklarda baþýnýza. Size bir hesap soran varken bize bin hesap sorulur. Market sahibi gelir, belediyesi gelir, zabýtasý gelir, polisi gelir osu gelir busu gelir, gelir babam gelir. Bunlar belki dokunmaz ya alýþtýk artýk, sizlerin evet size söylüyorum iþçi kardeþlerim, emeðini satýp ekmeðini kazanmaya çalýþanlar, en çok sizin yadýrgar bakýþlarýnýz içimizi acýtýr. Belki pistir üstümüz baþýmýz ama yoktur bizim de sizden farkýmýz. Mesain bitti kardeþ koþtur evine çoluk çocuk bekler ya evde, aklýnda binbir soru ay baþý nasýl gelecek, çocuðun okul masraflarý ne olacak diye, kira fatura nasýl ödenecek, içinde ise hala bir iþe sahip olabilmenin þükrü…
18
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Bak kardeþ hemen yaný baþýndayým senin mesai bitti ama bizlerde geç baþlar ne zaman biteceði belli olmayan mesai, siz evlerinize dönerken bizler çýkarýz sokaklara. Yoðunsun kardeþim ama dön bak yanýna yok farkýmýz, hayat bir koþturmaca, hayat zor, hayat mücadele. Senin içinde, benim içinde. Hayatýn tüm zorluklarýna raðmen yine de umudum var kardeþim. Hani derler ya umut fakirin ekmeði diye, yok ekmeði deðil her þeyi. Ama sadece umut etmek yetmiyor artýk. Bir þeyler yapmak lazým biliyorum, ama iþçi kardeþim gelemiyorum yanýna gelip konuþmak istediðimde, yargýlar bakýþlar hemen üzerime dönüyor, “acaba ne istiyor para mý yoksa?” diye bir içinden geçiriyorsun. Yok öyle deðil demek geliyor, bakma öyle, kardeþiz diyorum, hayat mücadelemiz ortak diyorum ama duymuyorsun sesimi. Bir görsek, bir duysak, anlasak birbirimizi iþte o zaman senin de, benim aslýnda ortak olan bütün dertleri bitiverecek. Omuz omuza vereceðiz kah patronun karþýsýnda kah zabýtanýn önünde… Zor deme kardeþim, olacak bunlar elbet. Biz birbirimizi bulup omuz omuza verdikçe onlar korkup onlar titreyecek. Gözümüzü açýp birbirimizin gerçeðini gördükçe, düþmanýmýzý daha iyi tanýyacaðýz. Her zaman ola gelmiþtir, kardeþ katli vaciptir bu ülkede geçmiþten beri. Kardeþ kardeþe hep düþman kesilmiþtir de hiçbir zaman bilmemiþtir neden düþman kesildiðini. Düþmandýr çünkü bu düþmanlýk, hep baþkalarýnýn yani patronlarýn iþine yaramýþtýr. Onlarda biliyor bir arada ne kadar güçlü olabileceðimizi, ondan bölüp parçalýyorlar bizi. Artýk gözümüzü açma vakti kardeþ. Benim senden seninse benden baþka dostun yok. Dertlerinin çözümünde benden baþka yol arkadaþýn da yok. Güçlüyüz biz daha da güçlü olacaðýz birlikte aramýza kurulmuþ duvarlarý yýkacaðýz omuz omuza. Ve artýk dostumuz kim düþmanýmýz kim daha iyi anlayacaðýz.
19
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
203
Yýl:1
Sayý:
Bir Katýk Daðýtýmcýsýnýn Deneyimleri ve Düþünceleri Cuma Yýlmaz
k ý t a K
Ýlk olarak derginin çýkma amacýný anlatmayý daha uygun buluyorum. Türkiye'de yýllardýr sokaklarda kaðýt toplayan insanlar var. Bizleri kimse tanýmýyor, kimse bizlerden haberdar bile deðildi. Kaðýtçý diyerek geçiyorlardý. Geri dönüþüm iþçileri bile demek zor geliyordu insanlara.
Yaþadýklarýmýzý ve sorunlarýmýzý herkese duyurmak için bir yayýn çýkarmaya karar verdik. Katýk dergisi ile ulaþabildiðimiz heryere ulaþmaya çalýþtýk ve sesimizi duydukça insanlar gerçektende bizim görülmeyecek kadar küçük insanlar olmadýðýmýzýn farkýna vardýlar. Kimimiz þiirlerimizle, kimimiz yazýlarýmýzla yüreðimizi taþýdýk insanlara. Dergi daðýtýmýný yaparken Katýk dergisinin içindeki resimleri, yazýlarý, þiirleri sözlü olarak anlattýðýmda oluyor. Bazýlarý hala bu þartlarda yaþayan insanlar var mý diye soruyorlar. Bende çok üzülerek var diyorum. Bazý yerlerde çok hoþ karþýlanýrken, bazý yerlerde kapýdan içeriye bile sokmuyorlar. Biz bu ülkeye, ülkenin insanlarýna yapýlabilecek en büyük hizmetlerden birini yapýyoruz ama ne yazýk ki, bu hizmetimiz bir kesim tarafýndan halen anlaþýlmamaktadýr. Çektiðimiz zorluklarý (maddi manevi) çok nor malmiþ gibi geçiþtirenler bile oluyor. Tüm bunlarýn yanýnda bizi destekleyen yaptýðýmýz iþin farkýnda olan, bilen insanlarýn olmasý bizi çok mutlu ediyor.Duyarlý insanlarýn bizlere desteðinden dolayý onlara teker teker teþekkür etmeyi borç biliyorum.
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
21
Babasý ÝSPANYA
Babasý Ýspanya`nýn en aðýr siyasi cezalarýnýn verildiði bir hapishanede mahkumdu küçük kýzýn. Fýrsat bulduðu her hafta sonu babasýný ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi. Yine bir ziyarete giderken babasý için çizdiði resmi yanýnda götürdü, ancak hapishane kurallarýna göre özgürlüðü çaðrýþtýran her türlü þeyin mahkumlara verilmesi yasaktý. Bu nedenle kaðýda çizdiði kuþ resmini kabul etmemiþler ve oracýkta yýrtmýþlardý... Çok üzülmüþtü küçük kýz. Babasýna söyledi bunu, o da "Üzülme kýzým, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?" dedi. Küçük kýz diðer ziyaretinde babasýna yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuþ yerine bir aðaç ve üzerine siyah minik benekler çizmiþti. Babasý keyifle resme baktý ve sordu: "Hmmm! Ne güzel bir aðaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mý?" Küçük kýz babasýna eðilerek, sessizce þöyle dedi : "Hþþþþt! O benekler aðacýn içinde saklanan kuþlarýn gözleri...
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Türkiye'de Çerkes Olmak Nevzat Özbay Türkiye'de Çerkes olarak yaþamak…. Yaþayamamak demektir. Küçücük yaþta okuduðun okul kitaplarýndan hain olduðunu öðrenmek demektir. Türkiye'de Çerkes olmak Türkçeyi iyi konuþamadýðýn için yazýlýdan 10 alýp sözlüden 4 alýnca kopya çekmekle suçlanmak demektir. Türkiye'de Çerkes olmak!... Orta yerde dururken görünmez olabilmek demektir. Elma iken armut olmak mecburiyeti demektir Türkiye'de Çerkes olmak!... Çerkes Etem ihaneti ile bilinmek demektir.
22
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Türkiye'de Çerkes olmak!... Çifte kiþilikli olmak demektir. Devþirme olmak demektir. Ýki yüzlülüðe mahkum edilmek demektir. Yüreðindeki orkestraya kulaklarýný týkamak demektir Türkiye'de Çerkes olmak!... Çifte kiþilikli olmak demektir. Devþirme olmak demektir. Ýki yüzlülüðe mahkum edilmek demektir. Yüreðindeki orkestraya kulaklarýný týkamak demektir Türkiye'de Çerkes olarak yaþamak… Hiçbir zaman kendin olamamak demektir, her an kendini kendini kanýtlamak zorunda olmak demektir Türkiye'de Çerkes olarak yaþamak… Türk olarak doðmamýþ olmanýn suç olduðunu bilmek, öðrenmek ve yaþamak zorunda olmak demektir Türkiye'de Çerkes olarak yaþamak… Varlýðýný, kiþiliðini, kimliðini, Türk egemenlik sistemine yada mutlu Türklüðe armaðan etmek zorunda olmak demektir. Türkiye'de Çerkes olarak yaþamak… Kendi halkýna aidiyet duygularýný kendi ayaklarýnýn altýna alýp ezmek demektir. Türkiye'de Çerkes olarak yaþamak… Tüm dayatmalarý, asimilasyoncu politikalarý benimsemek, sevmek… Sevmiyorsan terk etmek demektir. Aksi durumda ya sustururlar yada kan kustururlar… susturmak ve kan kusturmak Türkiye de suç deðildir kahramanlýktýr…. Türkiye'de Çerkes olmak!... Ne kadar, nasýl bir Çerkes olacaðýný baþkalarýnýn, egemenlik sisteminin tesbit etmesi demektir Türkiye'de Çerkes olarak yaþamak… iþkencehanelerde, hücrelerdeki yalnýzlýðýn sürekli kýlýnmasý demektir. Türkiye'de Çerkes olarak yaþamak ya ölmek, yada direnmek demektir
Resimler, Nevzat Özbay'ýn ahþap çalýþmalarýndan alýnmýþtýr
23
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
24
Yüksek ve yeþil yaylalarýn çocuklarýydý onlar Þimdi birer birer onar onar þehrin ter ve nem kokan Sokaklarýnda gündüz ve güneþi de unuttular Ne için? Bir parça katýk için
Bir Parça Katýk Ýçin Bir Belediye Ýþçisi
Ülkemizin yoksul halkýnýn genel sorunu ne ve ne için sorusunu kendisine sormamasýndan kaynaklýdýr. Örneðin ne için çalýþýyorum, kime hizmet ediyorum en önemlisi de neyin karþýlýðýnda? Bu sorularý kendimize sýk, sýk sormadýkça ve yanýtlar aramadýkça karþýlýðýnda hayatlarýmýzý tükettiðimiz, o bir parça katýk, bir parça ekmeðimizde elimizden gidecektir. Katý atýk iþçiliði son yýllarda epey raðbet görür bir hale gelmiþtir. Geçmiþte sokakta kalan insanlar için yiyecek kapýsý olan çöp ve atýklar, bugün uðruna kanlar akýtýlan, ihaleler açýlan ve üzerinden milyonlarca dolar rant saðlanan adeta altýn madeni haline gelmiþtir. Bizlerin þunu çok iyi bilmesi gerekiyor: Iraktaki, Latin Amerika'daki, Gürcistan'daki dünyamýzý ateþ topuna çeviren savaþlarýn sebebi enerji ve hammadde savaþýdýr. Bugün bizlerin sokakta topladýðý katý atýkta hammaddedir. Hammadde bugün birçok ülkenin doðasýnda olmayan, doðasýnda olsa da iþlenmesi maliyet gerektiren herhangi bir ürünün üretilmesi için zorunlu olan temeldir. Bunun içindir ki büyük üreticiler için hammaddeye en ucuz ve en kolay yoldan ulaþýlmasý onun için hayati önem taþýmaktadýr. Ülkemizdeki katý atýklarýn toplanýp geri dönüþüm yoluyla yeniden tüketime sunulmasý, büyük üreticilerin maliyetini düþürmesi ve onlarýn kar oranlarýný yükselmesi demektir. Tabi bu karýn elde edilmesi o kadar da kolay olmuyor. Bunun için yapýlmasý gerekenler var. Bunlarýn hepsini bu yazýda anlatmak zor, biz bunlardan bir tanesini ele alacaðýz. Devletin yereldeki temsilcisi belediyeler, halkýn yaþam koþullarýný kolaylaþtýrmakla yükümlü olan belediyeler ikiyüzlüdür. Bugün halka hizmetten çok sermayeye hizmet eder hale gelmiþlerdir. Bizi yakýndan ilgilendiren katý atýk toplama iþini aðýrlýklý olarak büyük þirketlere vermekteler ve buradan büyük rantlar elde etmektedirler. Rantlarýn karþýlýðýný da þirketlere, katý atýk iþçilerini dövdürterek, araçlarýný ellerinden alarak, yaþam alanlarýný ve depolarýný yýkarak ödemektedirler. Bunun için de yine emekçileri karþý karþýya getirmektedirler. Birçok belediye memurlara yaptýramadýðý kavgayý iþçiler ve özel güvenlik eliyle yaptýrmaktadýr. Ýþi ve ekmeðiyle tehdit edilen taraflar birbirine düþürülmektedir. Birçok insanýn yaralanmasýna ve sakat kalmasýna sebep olmaktadýr. Bunun önüne geçilebilir. Bunun da bir tek yolu örgütlü olmaktan geçer, hem sokaktaki katý atýk iþçilerinin hem de belediyeler ve þirketler tarafýndan görevlendirilen özel güvenlik ve iþçilerin ortak düþmana karþý dayanýþmasýndan ve örgütlenmesinden geçer.
Katýk
25
Çöpün Bebeleri Kocaeli'nden ASYA
Kocaman bir kent, sabahýn erken saatlerinde, býyýklarý yeni terlemiþ delikanlýlar, yaþlýlarý ve en acýsý ilkokul çaðýndaki minicik çocuklar. Kýzgýn güneþ, yaðmur yada kar altýnda, aç bir bebeðin gülmemeye saldýrmasý gibi saldýrýyorlar kentin atýklarýna. Aþ diye saldýrdýklarý kimimizin yanýndan geçerken burun deliklerini kapattýðýmýz çöp konteynerleri. O konteynerler de çýkaracaklarý atýklar, sofralarýnda ekmeklerinin yanýna katýk olacak. Kentin atýklarýný ayýklarken ne düþünür, býyýklarý yeni terlemiþ delikanlý sevgilinin bal dudaklarýný mý ? Pekiyi bedeninden aðýr olan arabasýný yüklenen,incecik bilekli 12'li yaþlarda dünün bebeleri ne düþünür ayýklarken atýklarý. Kalemle kaðýdý buluþturan okul sýralarýný mý ? Yada gül yüzlü annesinin ardýn sýra çaresiz bakýþlarýný mý, oynayamadýðý oyunlarýný mý ? Dünün bebesi bugünün ölüsü ise ,1314 yaþlarýnda katý atýk toplayýcýlarý öldü yazýyordu geçen sayýda. Evet dünün bebesi öldü. Bebek ve ölüm kelimelerinin yan yana gelmesi kadar acý veren hiçbir þey yoktur yeryüzünde . Hangi aðýt daha yakýcýdýr, dilinin önemi yok , yeterki anne aðzýndan ve yitip giden oðul ardýndan yakýlsýn. Hangi anne tertemiz damatlýkla düþlediðini bebeðini, topraða karýþmasýna göz yumabilir. Bebeðinin bebesini düþleyen kadýncaðýz ,ne kabullenebilir öldüðünü oðlununun Ergen doðan bebeler coðrafyasý Türkiye. Her bebe ergen doðuyor . Ergen doðan bebelerinde ömürleri 13-14 yaþlarýnda son buluyor.
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Fatma ve Mehmet Ali'nin Aþký Dinçer MENDÝLLÝOÐLU
Bilmedim zevkivisalin çekmeyince hasretin Olmayýnca hasta kadrin bilmedim sýhhatin Benim için o þen gönlün uslanmasýn Artýk ömrüm döndü rüzgar önünde savrulan bir kuru yapraða Eðer birgün yolun uðrarsa mezarlýða Bir gül atmadan geçme beni örten topraða
1960 Senesinde böyle söylemiþ son sözlerini mýsralara dökerken hiç görmediðim sadece resminden tanýdýðým Mehmet Amcam. O yazdýðý þiiri karataþtan yapýlmýþ mezarýnda, biricik aþký Fatma Haným için “ son dakýkalarýmda vasýyatým” diye baþlar. Öyle çok sevmiþler ki birbirlerini öðretmen Fatma Haným ve Amcam Mehmet. Biri uðrunda ölmeyi göze alýrken, diðeri yýllarca yas tutabilecek kadar büyük ve tertemiz sevmiþ. Bulgar göçmeni Muacir Fatma Haným ve kuyumcu kalfasý Mehmet'in ölümsüzlükle sonlanan hikayesi. 1959 Senesinin Çorum ili Sungurlu ilçesinde 19 yaþýnda iki gencin aþkýydý Dedem Hacý tarafýndan sahip çýkýlmayan. Evet sahip çýkýlmamýþtý. Çünkü Fatma Haným o dönem Türkiye'sinin þartlarýnda eðitimli, güzel, modern giyiniþiyle göz kamaþtýran bir zerafete sahipti. Anadolu'nun kendine özgü kültürel muhafazakar yapýsýnda, Fatma Hanýmýn giyimi-kuþamý Dedem Hacý tarafýndan kabul görmemiþti. Ne kadar zor þartlarda Medrese eðitimi alan dedem Hacý bunu en iyi anlayabilecek kiþi olsa da, içinde yaþadýklarý coðrafya gerçeði bu iki gencin birleþmesinin önüne geçmiþtir. Bu yüzdendir ki Amcam Mehmet'in mezarý karataþtandýr. Ölümünün ardýndan aðlamaktan geçici körlük yaþayan dedem. Yýllar sonra kendi ölüm döþeðinde can verirken, Amcam Mehmet Ali'nin ismini sayýklayarak hayata gözlerini kapayamadan vefat etti. Yüreðinde kabarttýðý evlat acýsý ve piþmanlýk geçmiþi geri getirmeye yetmeyerek ayrýldý bu hayattan. 50 sene öncesinin duru aþýklarý nice o dönem benzer kaderi yaþayanlar gibi gizlice mektuplaþmalarda hayat bulmuþ. O zaman 6-7 yaþlarýnda bir çocuk olan Babamýn eline rüþvet olarak sýkýþtýrýlan 25 kuruþlarda yaþamýþlar tutkularýný gizliden gizliye. Ve tembihlenen kimseye göstermeden bu mektubu Fatma'ya ulaþtýr. Fatma Hanýmdan da ayný þekilde Mehmet'e ulaþtýr sözleri umut olmuþ dirençlerine. O sözler þimdi Babam tarafýndan bana aðlamaklý gözlerle anlatýlan paha biçilemez bir miras olarak kaldý. Çok büyük para diyordu Babam Bekir 25kuruþ için. Neler alýrdým neler üzerine de birkaç gün daha doyasýya harcardým diye devam ediyor. Fatma Hanýmýn ailesi iki gencin evlenme isteðine engel olmamakla birlikte. Dedem Hacý Fatma Hanýmýn modernliðinden duyduðu rahatsýzlýktan ötürü hep karþý çýkmýþtýr. Üzerine birde askerlik çaðýnýn gelmesi iliþkilerini daha da zora sokmuþ. Ve 1960 senesinin baharýnda 19 yaþýndayken yakalandýðý verem hastalýðý Amcam Mehmet'i baldýran zehri gibi sarmaya baþlamýþtýr. O dönemim týbbi yetersizlikleri 19 yaþýnda bir gencin hastalýðýna çare olamazken. Kara Sevda hastalýðý diyormuþ Amcam tebessüm ederek. Her geçen
26
Katýk
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
gün biraz daha genç ölmek denilen çaresizlik Amcamý bir adým daha çekerken kendine. Ölümü bekleyen hasta döþeðinde Fatma Hanýmdan gelen mektuplar umut olmuþ sevdalarýna. Her mektup okyanusta bir damlayken daha da sevmiþler birbirlerini ölüme inat. 19yaþýn deli çaðýnda hayata gözlerini kapamýþ, bir daha açmamak üzere Fatma Hanýmýn ismini sayýklayarak Mehmet Ali Amcam. Ve onlarca sene yasýný tutarak hayatýna kimseyi almadan tek aþký Mehmet'in hatýralarýyla yaþamýþ Fatma Haným hüzünlü bir tebessümle. Aðýtlar yükselirken koca bir aþka tanýklýk etmiþ iki katlý ahþap evimizden. Bu aþka karþý çýkan/çýkmayan herkes saygý göstererek affettirmeye çalýþmýþ kendini umarsýz bir bekleyiþle. Herkesin aþký büyük bir romandý týpký benim, sizin ve Fatma Hanýmla Amcam Mehmet'inki gibi. Ayný göðün ezgisini paylaþýrken tarihe düþülmüþ bir nottur aþk. Ne kadar unutmak istesekte, her diz çöküþümüzde utançlarýmýzdan arýndýðýmýzda aklýmýza gelen. Ýþte o aklýma gelen Fatma Haným hayatta mý bilmiyorum. Bildiðim bir þey var ki o da onlarýn mutluluklarýdýr bir avuca sýðdýrdýklarý, bu yazýyý da sizinle paylaþmama sebep. Son olarak Amcam Mehmet'ten bana kalan kendi el yazýsýyla yazdýðý vasiyet mektubunu. Noktasýna, virgülüne, harf, imla ve cümle bozukluklarýna hatalarýna dokunmadan yayýnlýyor, kendilerini hasret ve görmemiþliðin özlemiyle anýyorum.
Son dakikalarýmda vasiyetim Mezar taþýma ismimi yazýn. Ve güzel bir gaside yazýn. Cüzdanýmda bulunan Fatmanýn fotorafýný okul elbiseleriyle olanýný büyültüp eve takýn ve ayný fotorafý Benimkiylen birleþtirin. Elbiselerimi satýp veya giymeyin Hayýra verin. Saatimi Mustafa kullansýn Anam mektuplarý fotoroflarý ömrünün sonuna kadar saklasýn Ve Bekir okulu bitirince onlarý okutsun dinlesin Cenazemi Fatmanýn kapýnýn önünden götürün Ölüme aðlamayýn gözlerim geride kalmasýn Her nerede ölürsem öleyim beni Sungurluya getirin mezarýmý geniþ ve en yüksek yerine kazýn kenarlarýný betonla yaptýrýn susamlar dikin Mezar Taþýmdan ismimi seneler geçtikçe yel yaðmur silebilir Asýl adýmý kalplerinize yazýn bazý bazý hatýrlarsýnýz. Bekir 18 yaþýna gelinceye kadar Hatýra defterimi göstermeyin Defter çizgisiz ve sarý yapraklýdýr Anam ve ya sona kalan kimse saklasýn 18ci yýlda Bekire verin Nafiyeye beni tanýtmayýn Abin yoktu deyin Resimleride akraba olarak tanýtýn Bu kaðýtta çizdiðim yerden yukarýsýný kesip Duduþa verin Eðer bu isteklerimi yerine getirmezseniz Beni evlat bilmeyin Bende sizi ata bilmem. Mehmet Ali MENDÝLLÝOÐLU 01.06.1960
27
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Tutsak Yüreðimle Sevmeyi Beklerim Can BABA
Merhaba umutlarýn eziyetini düþlerrinde taþýyan insanlar. Merhaba yüreðinde kuþ uçuran özgürlüðün resmi yaþamlar Ve Merhaba bana Ve Zulme baskýlara direnerek ayakta dimdik duranlar Ve teslimiyetçiliðe ve yoksulluða maðlup olmayanlar Ömür boyu en son sýnýf vatandaþsam ne eyleyim Çünkü o hýrsýz bakýþlardan sorgulanýrken çaresiz çarpardý yüreðim Bir maltada,bir tecritte beklide bir hücrede tarihine sahip çýkan Bir devrimci tutsaðý kulaklarýnda yankýlansýn bu söylediklerim ÖZGÜRLÜK TUTSAKLARI Oysa ben tutsak yüreðimle yoldaþlarý beklerim Bir parça toprak avuçlarým sizler için Bir gecenin alaca yýldýz karanlýðýnda Ay saklanýr bulutlarýn arkasýna Çiçekler kýskanýr bahar utanýr Gönül dolusu devrimci þükranlarýmý yollarým Bir beyaz kelebeðin kanatlarýna Suskun bir Anadolu mahpus hanesindeki mahkumlar uyanýr Tutsaklýða inat özgülüðün pýrýl pýrýl umutlarýnda Gündoðarda Yüreklerinde aydýnlýklar aydýnlanýr Ve ben bir kaðýt iþçisiyim can babayým yani Böyle bir utangaçlýðýn vebalinde bile sevdasýndayken özgürlüðün Ve umut dolu o güzel günler içinse direnmek Böyle bir inada Ne bir demir kapý nede beton duvar dayanýr Ben susamda hiç konuþmasam da tarih sorgularsa kendini O iþkenceler o sürgünler ve hatta o sulu hücreler Beni çok iyi tanýr Yiðitsen uslandýr beni der o yiðit þair Alcýlar var ya acýlar Hasretin acýmasýzlýðýna küserde uslanýr Ýþte o an saatli bir bombadýr sabýr Haykýrýþlarda kahpeler korkarda Edebsizliðine þahitlik ederek saklanýr Namlunun þerefindeyken kabahat Gün gelir devrimci adaletin terazisinde yargýlanýr Özgürlüðü ýsýtýrken yüreklerinde tutsaklar Dehþete düþerde ar Arsýzlýðýn umursamazlýðýnda sorgulanýr Namert iþkencelerde bile
28
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk Özgürlük türküsünün yüreðimle söylemesini severim Ben yüreðini dileðini hapsetmiþ insanlara mahkum derim ÖZGÜRLÜK TUTSAKLARI Oysa ben tutsak dileðimle sevilmeyi beklerim Ben bir atýk kaðýt iþçisiyim Sonra nedense tutsaklýklarda kalýr düþlediðim o dilekleri ÖZGÜRLÜK TUTSAKLARI Oysa ben tutsak dileðimle tutsak yoldaþlarýmý beklerim Haydi sen hoþça kal can baba Saklama göz yaþlarýný Özgürlüðe çok uzak olsa da sebeplerin Çünkü hep hasret býrakmadý mý giderken Hoþça kal dediðin o sevdiklerin Bazen bende sevmeyi sevilmek için severim Böyle bir duyguyu da bencilliði de bilirim Þimdi ben çöplerden bir atýk kaðýt iþçisiyim Adýmý sorma Tinerciyim,baliciyim,hapçýyým Her an suç iþlemeye müsait gapsçýyým Kendine mahcup olmuþ bu memleketin zavallý insanlarý Gel bir kazý gör kaðýt iþçisini Gör ki Altýndaki mükemmeliði taný En son sýnýf vatandaþdý adýmýz Meclise kadar çýkmýþdý þanýmýz Gün geldi Çöp hýrsýzý diye yandý canýmýz Onlar sokaða atýlmýþ çöplerdi Aþýmýzdý,ekmeðimizdi,nimetimizdi yaðýmýz O çöpler çöp sentýr markasýndaydý maðzalarýmýz Artýk çöplerede yasak koydular Her çöpün baþýna birer zabýta dikdiler Acýmasýzlarca saldýrarak bizlere çöplerde bizim diyerek Hunharca saldýrarak hak iddaa ettiler Peki þimdi kim sevecekti O çöplerdeki sevilmeyen sahipsiz köpeklere Peki þimdi kim öpecekdi O çöpdeki evsiz kedileri O çöpün baþýnda umutla bir güvercin bekler Benden korkmaz hiç kaçmaz Çünkü ben geleyim diyedir o güvercindeki direkler Böyle bir yaþamda bile sorgulanýrsa düþlerim ÖZGÜRLÜK TUTSAKLARI Oysa ben tutsak yüreðimle özgürlüðü beklerim Þimdi ben sokaklardan bir atýk kaðýt iþçisiyim Haykýrsam da duyulmaz sesim Ýntihar ederken özgürlüðe devrimci deðer yargýlarýmla Ve hiç kimsesi olacaktým TANIDIÐIM HERKESÝN
29
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Asfaltdelen Çiçekleri Barýþ Yýldýrým Toplu konut alanlarýnýn içinden geçiyorum. Burasý metropolün arabayla kýrk beþ dakika uzaðýnda bir otel kent. Ýnsanlar geceleri uyumaya geliyorlar çokluk. Kadýnlarý çalýþmayan evlerdeki kadýnlar hariç herkes sabahlarý iþe, okula gidiyor, akþamlarý yorgun argýn geliyor. Karþýda, sabah aydýnlýðýnda, varmak istediðim hedef görünüyor. Kuþ uçuþu epey yakýn. Yazýk ki kuþ deðilim, karadan gitmek zorundayým. Arada bir tarla var; gerçi tarlanýn çevresinden dolanan araba yolu ile tarlanýn içinden giden eðreti yol arasýnda pek bir fark yok gibi, ama sabah serinliðini tarlalardan yarmanýn da kendi keyfi var. Daha birkaç adým atmadan kuþ sesleri yoðunlaþýyor. Þaþýrýyorum. Geçeceðim “kýrsal” bölgenin baþýyla sonu arasýný beþ dakikada almak mümkün. Böyle dar bir erimde bu yaþam alaný deðiþimi de ne ola? Demek bir hediye vermek istedi dünya bana. Fazla nazlanmadan alýyorum. Aklýmda bir dize uçuþuyor: Yeþil kýrlarýna dayamadým baþýmý, kaç bahar geldi geçti Çok geçmeden iki ayrý cümlecikten oluþan dizeyi tek cümleye indirgiyorum: Yeþil kýrlarýna dayamadan baþýmý kaç bahar geldi geçti. Aklýmda yeþil –ya da boz– kýrlara baþýmý dayadýðým anlar geçiyor. Bir orak biçme yarýþýnýn sonrasýnda, yorgun argýn. Bir Þam þeftalisi aðacýnýn altýnda, oyun yerimizde. Ýlle topraða yatmak da þart deðil. Bir su kanalýnýn yolunu deðiþtirmek için buradakilere benzeyen dikenli dikensiz otlarýn arasýndan geçerken... Dizeyle biraz daha oynuyorum: Yeþil dizlerine almadan baþýmý kaç kez gelip geçtin. Adýný anmadýðým muhatap, yurdumun topraðý. Nedense daðlarýn, kýrlarýn ortasýnda daha çok yurdumda hissediyorum kendimi. Nedense en çok oralarda hatýrlýyorum onu ve onu nasýl sevdiðimi. Belki bazýlarýnýn aklýndaki vatandan farklý bir vatandýr benim aklýmdaki. Ama benimdir. Birkaç adýmlýk kýr parçasýna ne çok anlam týkýþtýrmaya çalýþýyorum. Çok geçmeden bitti zaten. Ýki katlý villalarýn çevresini dolanan yarý asfalt, yarý stabilize yoldayým. Cebimde telefon týngýrdýyor. Arkadaþýmla konuþurken önünden geçtiðim bahçelerin birinin demir kapýsýnýn ardýnda bir köpek havlamaya baþlýyor.
30
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Katýk
Arkadaþým “Köpeklerden korkar mýsýn?” diye soruyor karþýdan. “Hayýr,” diyorum. Bana saldýrmayan köpekten niye korkayým? Gel gelelim bu vatandaþýn niyeti bozuk, demir kapýnýn altýna sokuyor baþýný, ardýndan vücudu da geçiyor. Bir korku çevremde dolaþýyor, derken boynuna baðlý zinciri görüyorum, kalp atýþlarým eski ritmine dönüyor. Þimdi “villa”larýn arasýndayým. Kapý önüne kurulmuþ bir yazlýk salýncaðýnda kucak kucaða bir çift. Buradan on dakikalýk yürüyüþle varacaðýmýz bir baþka mahallede böyle bir þey akla bile getirilemez. Sokaktan sokaða deðiþiyor kültür. “Yan yana yaþýyorlar, ne güzel!” diyemiyorsun. Doðrusu: Orada biz yoksulluk içinde yaþadýðýmýz için onlar burada daha güzel evlerde yaþýyorlar; biz orada eðitimsiz kaldýðýmýz için onlar burada okumuþ yazmýþ kültürlerinin tadýný aþkta çýkartabiliyorlar. Garip bir asfalt yoldan yürüyorum þimdi. Topraðýn üzerine iðreti olarak býrakýlmýþ bir tabakadan ibaret; seçim çalýþmalarý sýrasýnda bir gecede dökülmüþ olmalý. Bir þey daha var; asfalt yer yer, birileri alttan çivi çakmýþ gibi sivri sivri kabarmýþ. Biraz daha yürüyünce baþka kabarýklýklarýn ortasýndan otlarýn, çiçeklerin fýrladýðýný görüyorum. Uzunca bir ota elimi atýyorum, iþaret parmaðýmý dalýyor; beni de bu asfaltý dökenlerden sandý herhalde. Eðilip parçalanmýþ asfalttan bir parça alýyorum elime. Ýþte bu çok güzel! Yurdumun çiçekleri, üzerlerine dökülen kirli petrol karýþýmýný yarýp gökyüzüne uzanýyor! Asfaltdelen çiçekleri, diyorum adlarýna. Villalarýn kurulu olduðu toplu konut adasýný geçiyorum, bir kez daha beþ katlý, eþ biçimli, zevksiz boyalý apartmanlarýn arasýndayým. Ucuz ekmek satan büfelerden birinin önünde bir adam. Önünde kuyruk yeni yeni oluþmaya baþlamýþ. Ara yola vuruyorum. Bir iþçi beton kalýplarýný ýslatýyor elindeki fýrçayla, birazdan beton döküleceði belli. Az ileride iki iþçi, önceki gün dökülmüþ betonlarýn kalýplarýný sökmeye uðraþýyor. Bir konut sitesi çirkin sýnýrlar çekmekle meþgul dar bahçesine. Asfaltý delen güzellik çevremize çekilen her tür çiti de buruþturup atabilir. “Bir insaný sevmekle” her þeye baþlamak mümkün mü bilmiyorum, ama bizi kuþatan çirkinlikler dünyasýný sevmemekle çok þeye baþlanabilir. Deðiþtirmek için, deðiþmesi gereken þeye kin duymalý, onu birlikte deðiþtireceðin kiþilere sevgi. Bu ikisi de yüreðimizde fazlasýyla var. Ne güzel! Uzanýn göðe asfaltdelen çiçekleri…
31
Geri Dönüþüm Ýþçileri Gazetesi
Yarýn Ankara Güneþli Diyorlar Yaþar Kayci Van
Katýk 8
Saat yine gecenin ertesi ertelendi yine uykum Herkes uyuyor bak söndü lambalar Bir ben birde bozuk arabam yolarda Bir ezgi tutturmuþ ilerliyorum karanlýða Geçmiþi unutmuþ gelecekten umutsuz YARIN ANKARA GÜNEÞLÝ DÝYORLAR Tesellim olmuþ dar sokaklar Yaþýtlarýn uyuyor diyor kaldýrýmlar Arkamdan aðlýyor Atakule Anafartalar Tutuklayýp dinlendirmek istiyor Mamaklar Sincanlar YARIN ANKARA GÜNEÞLÝ DÝYORLAR Sarhoþken baðladýn kendine Sarhoþ olduðumda sevdirdin kendini Kafamýn güzelliliðiydi aslýnda senin güzelliðin Gitmek istiyorum þimdi ne olur býrak ANKARA YARIN ANKARA GÜNEÞLÝ DÝYORLAR Adým Yaþar'dý oysa bu ölüm þehrinde Umurunda mý ANKARA yaþarlar,cumalar,yýlmazlar Aðlat beni Kýzýlay bak gökte dolunay Tutmadý dileðim sen deðildin o ilk günkü AY YARIN ANKARA GÜNEÞLÝ DÝYORLAR